Mavi Marmara Gazisi Tunç: NATO'nun asıl görevi korsan israilin kurulmasına hizmet etmektir!

Türkiye'de bulunan NATO üslerinin kapatılması gerektiğini belirten Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, NATO'nun asli görevinin ABD'nin menfaatlerine ve büyük korsan israilin kurulmasına hizmet etmek olduğunu söyledi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Mavi Marmara Gazisi Tunç: NATO'nun asıl görevi korsan israilin kurulmasına hizmet etmektir!

Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, Malatya Yeni Camii meydanında “Her ayın ilk cuma günü NATO ve üslerine hayır cuması’dır” temalı basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, İslam dünyasındaki tüm emperyalist ve siyonist işgallerde çok önemli rol oynayan NATO’nun, 67 yıldan beri Türkiye'nin sırtında vebal ayağında pranga olarak durduğunu belirterek NATO’un, adeta Türkiye’ye giydirilen bir deli gömleği olduğunu söyledi.

“Türkiye’nin ve diğer Arap krallıklarının terörist israil ile normalleşmesi kutsal Filistin ve Kudüs davasına çok büyük bir ihanettir”

Türkiye’nin ve diğer Arap krallıklarının terörist israil ile normalleşmesi kutsal Filistin ve Kudüs davasına çok büyük bir ihanet olduğuna vurgu yapan Tunç, “Korsan israil ile yapılan her anlaşma, Filistinli kardeşlerimize katliam, işgal, kan ve gözyaşı olarak dönmektedir. Bir kez daha hükümeti bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Filistin ve Kudüs davasına ihanet edenleri tarih ve insanlık affetmeyecektir.” dedi.

“İslam dünyasındaki tüm emperyalist ve siyonist işgallerde çok önemli rol oynayan NATO, 67 yıldan beri Türkiye'nin sırtında vebal ayağında pranga olarak durmaktadır”

Mavi Marmara Gazisi Tunç: NATO'nun asıl görevi korsan israilin kurulmasına hizmet etmektir!

Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç

Tunç, şöyle devam etti: “Bilindiği gibi, 1949 yılında Büyük Şeytan Amerika'nın başını çektiği 12 üye tarafından kurulan NATO'ya Türkiye 1952 yılında katıldı. Türkiye NATO'daki 67 yılı aşan üyeliği boyunca örgüte en fazla katkı yapan müttefikler arasında yer aldı. NATO tarafından yürütülen birçok misyonda ve faaliyette yer alan Türkiye, NATO'nun tüm operasyonlarına destek verdi. İslam dünyasındaki tüm emperyalist ve siyonist işgallerde çok önemli rol oynayan NATO, 67 yıldan beri Türkiye'nin sırtında vebal ayağında pranga olarak durmaktadır. NATO, adeta Türkiye’ye giydirilen bir deli gömleğidir. Türkiye'nin 1952'den bu yana NATO'da beraber görev yaptığı Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri tarafından her fırsatta arkadan hançerlenmesi bu kritik günlerde NATO'yu yeniden tartışmaya açmıştır. En önemli üsleri topraklarımızda bulunan NATO, Türkiye'nin 70 yıllık koşulsuz desteğine karşılık Türkiye'ye her konuda köstek olmaya daha ne kadar devam edecektir? Devlet adamlarımız bu duruma daha ne kadar seyirci kalacaklardır? Türkiye NATO'nun harekatlarına en kapsamlı desteği sağlayan ilk 5 ülke arasındadır. NATO'nun 2011 yılındaki Libya operasyonu bunlardan sadece bir tanesidir. Türkiye 90 milyon euro ile NATO bütçelerine en fazla katkı sağlayan 8. ülkedir. NATO'nun Kara Komutanlığı karargahı İzmir'dedir. NATO'nun Balistik Füze savunma sistemi kapsamındaki siyonist israil’in güvenliğini sağlayan radar üssü de Malatya Kürecik'te konuşludur.  NATO'ya bağlı AWACS uçakları Konya hava üssünü kullanmaktadır. Türkiye bu uçaklara havada yakıt ikmali desteği vermektedir. Varşova paktına karşı kurulan NATO, uzun süre Türkiye'yi Sovyet tehdidine karşı ileri karakol olarak kullandı. Soğuk savaş dönemi sonrasında ise İslam dünyasına karşı da Türkiye'den aynı görevleri bekledi. Türkiye'nin tam 70 yıldır koşulsuz askeri, maddi ve stratejik desteğine rağmen, NATO'nun kuruluşundan bu yana Türkiye'ye hiçbir desteği ve faydası bulunmamaktadır.”

“NATO’nun asli görevi ABD, korsan israil'in menfaatlerine ve işgal devletinin kurulmasına hizmet etmektir.”

NATO’nun 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında açık bir şekilde Türkiye'nin karşısında yer aldığını anımsatan Tunç, “NATO hiçbir terör örgütü ile mücadelemizde ve de sınırımızdaki tehditleri başımızdan savmada yanımızda olmadı. NATO 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında açık şekilde Türkiye'nin karşısında yer aldı. NATO Türkiye'deki askeri darbelerde her zaman için başrolü oynadı. En son 15 Temmuz hain darbe girişimine NATO'nun desteğini hükümet yetkilileri bizzat ifade etti. NATO S-400 füzelerinin alımında da Türkiye'nin karşısında durarak endişelerini dile getiren açıklamalar yaptı. Yine aynı NATO Türkiye'nin parasını verip ortak olduğu F 35 savaş uçağı projesinde Amerika tarafından devre dışı bırakılması karşısında da sessiz kaldı. Özet olarak Türkiye, 67 yıldan beri üyesi olduğu NATO'ya bugüne kadar en çok katkı sunan ülkedir. Ancak NATO şimdiye kadar Türkiye'nin hiçbir derdine derman olmamıştır. Herkesin bildiği gibi, NATO demek Amerika demektir. NATO’nun asli görevi Amerika'nın menfaatlerine, korsan İsrail'in menfaatlerine ve işgal devletinin kurulmasına hizmet etmektir.” diye dikkat çekti.

“NATO siyonist israil'in arka plandaki en büyük moral ve destek gücüdür”

 

NATO’nun siyonist israil'in arka planındaki en büyük moral ve destek gücü olduğunu kaydeden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“NATO genel sekreteri, Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu ile 2019’da yaptığı bir basın toplantısında ilk kez istemeyerek de olsa doğruyu konuşmuş ve NATO’nun gerçek yüzünü şu cümlelerle ifade etmişti: 'NATO, Amerika'nın menfaatleri aleyhine olabilecek hiçbir angajmanda yer almadı ve almayacak'. Gördüğünüz gibi, NATO'nun bizim doğrularımıza göre değil Amerika'nın hedefleri ve çıkarları doğrultusunda devreye giren bir örgüt olduğunu bizzat NATO genel sekreteri ifade etti. Genel sekreter böylece NATO'nun Hakkı değil kuvveti üstün tutan bir yapı olduğunu birinci ağızdan itiraf etmiş oldu. ‘Bazı örgütler sizin için terör örgütü olabilir, ülkenizi tehdit ediyor olabilir ancak bu örgütler Amerika ve müttefiklerinin gizli emellerine hizmet ediyorsa NATO bunlarla mücadelenizde sizinle olmaz' dedi. Mesele bu kadar basittir. Bunların bu kadar rahat olmalarının sebebi, mutlak güç ve kudret sahibinin Amerika değil Allah olduğunun bilincinde olarak hareket edilmemesidir. Hiçbir konuda Türkiye’nin yanında olmayan hatta düşmanlarımızın yanında yer alan Amerika'nın ve NATO'nun topraklarımızdaki üslerini bir an önce kapatalım. Tüm NATO operasyonlarında yer alan askerlerimizi geri çekelim ve bakalım o zaman ne hale düşecekler. Büyük Şeytan ABD ve NATO karşısında milli duruş sergilemeden, bu gerekli fiili adımları atmadan sadece milli dil kullanmamız yeterli olmuyor, olmayacak ve bu durum onları daha da fazla cesaretlendiriyor. O yüzden artık söz yeter, milletimiz icraat bekliyor.”

“Türkiye’deki İncirlik üssü de dahil, Avrupa’daki NATO üslerine yeni termonükleer bombalar yerleştirmeye başladığı öne sürüldü”

Tunç, “54. Hükümetin efsane başbakanı Milli Görüş Lideri rahmetli Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocamızın da on yıllar önce buyurduğu gibi, ‘Artık bana ne Amerika’dan’ demenin vakti gelipte geçmiştir bile. Geçtiğimiz günlerde ABD merkezli Politico’da yer alan bir habere göre, büyük şeytan Amerika’nın Türkiye’deki İncirlik üssü de dahil, Avrupa’daki NATO üslerine yeni termonükleer bombalar yerleştirmeye başladığı öne sürüldü. Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Söz konusu nükleer bombalar uçaklardan atılan taktik bombalardır. Yeraltı sığınakları için de kullanılıyor ve patladığı zaman deprem etkisi oluşturuyor. Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu’ndan fizikçi Hans Kristensen’e göre, bu yeni tip nükleer bombalar, İncirlik Üssü dahil olmak üzere Avrupa’daki NATO üslerine hali hazırda dağıtılmış bulunuyor. Bu nükleer bombaların gücü, Hiroşima’ya atılan bombalardan 6 kat daha fazla ve 6 şiddetinde bir deprem oluşturma kapasitesine sahip.’ Biz, soruyoruz; ‘ABD bu bombaları kime karşı kullanacaktır?’ Kullandığı zaman da doğrudan bizim ülkemiz, o saldırılan ülkenin hedefi olacaktır. Her hâlükârda zararlı çıkan yine Türkiye olacaktır. Ayrıca, katil ABD ordusu Yunanistan sınırımıza askeri yığınak yapmaya devam etmektedir. Terörist ABD ordusu, bu ay içinde Yunanistan’daki Dedeağaç limanına 600 asker ve çok sayıda saldırı helikopteri konuşlandıracağını duyurmuştur.”

“Malatya’mızdaki Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve israilli personel ülkelerine gönderilmelidir”

 

Malatya’daki Kürecik NATO Radar üssünün hiç vakit kaybetmeden sökülmesi, burada çalışan ABD’li ve işgalci personellerin ülkelerine gönderilmesi gerektiği çağrısında bulunan Tunç, “Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi Siyoniste hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır. Biz, bu vesileyle tüm siyasi partileri ülkemizin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz. Biz, ülkemizde anti emperyalist ve anti Siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cuma’sında burada olmaya devam edeceğiz inşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.” dedi.

“Korsan israil ile yapılan her anlaşma, Filistinli kardeşlerimize katliam, işgal, kan ve gözyaşı olarak dönmektedir”

Tunç, son olarak şunları kaydetti: “Batı Şeria ve Kudüs’te Filistinli kardeşlerimiz katledilmeye devam ederken maalesef siyonist savaş bakanı Benny Gantz, geçen hafta içinde ülkemize geldi. Biz, defalarca söyledik ve yine söylüyoruz; Türkiye'nin ve diğer arap krallıklarının terörist israil ile normalleşmesi kutsal Filistin ve Kudüs davasına çok büyük bir ihanettir. korsal israil ile yapılan her anlaşma Filistinli kardeşlerimize katliam, işgal, kan ve gözyaşı olarak dönmektedir. Bir kez daha AK Parti hükümetini bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Filistin ve Kudüs davasına ihanet edenleri tarih ve insanlık affetmeyecektir. Millet olarak Kudüs’ün siyonist işgalden kurtarılması hedefine bağlılığımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Yaşasın Filistin ve Kudüs direnişimiz, Kahrolsun israil ve işbirlikçi yönetimler!”