Psikolog Ateş: Ergenlik döneminde ebeveyn ve öğretmenlere büyük iş düşüyor

Sosyal medya trafiğinin ergenlik döneminde yoğun bir şekilde başladığını ve bireyin onu normal rutin hayatına uygulamaya çalıştığını belirten Psikolog Erhan Ateş, bunun hem normal hayatı hem de akademik başarıyı etkilediğine dikkat çekti.

Psikolog Ateş: Ergenlik döneminde ebeveyn ve öğretmenlere büyük iş düşüyor

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Psikolog Erhan Ateş, Ergenlik dönemindeki çocuğa karşı nasıl davranılması gerektiği, teknoloji bağımlılığına karşı neler yapılması ve çocuklara nasıl davranılması gerektiği, bu sürecin normal hayatlarını ve akademik başarılarını etkilememesi için ebeveynlerin ve öğretmenlerin nasıl bit tutum sergilemesi ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

“Birey, bazı davranışları çocuk gibi düşünür yetişkin gibi hareket eder, bazen yetişkin gibi düşünür çocuk gibi hareket eder”

Ergenliğin 9 ila 13 yaş arasında başladığını belirten Sosyolog Erhan Ateş, “Ergenliğin en asgarisi 9 yaştır. Cinsel olarak kız ve erkeklerde farklı belirtiler olmak üzere 9 yaşında başlıyor. Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe giden bir süreci ifade eder. Yani artık çocukluktan bazı davranışları bırakıp yetişkinliğe doğru giden bir aşama olduğunu söyleyebiliriz. Birey, bazı davranışları çocuk gibi düşünür yetişkin gibi hareket eder, bazen yetişkin gibi düşünür çocuk gibi hareket eder. Bunu bilirsek, aile tutumundan tutun öğretmen tutumuna kadar bizler için bir yol haritası olur.” dedi.

“Birey ergenlik döneminde yoğunlaşan sosyal medya hayatını gerçekmiş gibi normal hayatına uygulamaya çalışır!

 

Ateş, “Burada dikkat edilecek; fiziksel, ruhsal, zihinsel ve cinsel bir gelişim var. Birey bu 4 gelişimi aynı anda karşılamayabiliyor. Bazı bireylerde fiziksel gelişim önde gider, bazı bireylerde ruhsal gelişim önde gider bazı bireylerde zihinsel gelişim önde gider. Gelişimler, aynı anda izlenmeyebilir. Böyle bir durumda birey sağlık düşünemez, içe kapanma başlar, davranışsal olarak akran önceliği ortaya çıkar, bireydeki sosyalleşme trafiği artar ve buna bağlı olarak ta son dönemde ciddi sosyal medya trafiği başlar. Sosyal medya trafiği ergenlik döneminde yoğun bir şekilde başladığı için, birey ister istemez oradaki var olan hayatı gerçek bir objesiymiş gibi normal rutin hayatına da uygulamaya çalışıyor. Birey, var olan o buhranlı döneminde bir çıkış yolu arar. Birey çıkış yolu aradığında, akran onun için daha değerlidir. Çünkü o bu dönemde aileyle, çevreyle bir çatışma dönemine girer. Kendini anladığı düşündüğü bir gruba ait olmak ister. Buda çoğunlukla sosyal medya üzerinden yaşanıyor. Birey, sosyal medya üzerinden var olan tüm değerleri, algıları ve süreçleri oranın gerçek ve realitesi olarak algılar ve o şekilde devam ettirir. Bu anlamda da biz ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu süreçte devreye girmelerini istiyoruz.” diye kaydetti.

“Çocukların bu süreçte kimleri örnek aldıklarını ebeveynlerin takip etmesi gerekir”

Bireylerin sosyal medyayı kullandıklarında ebeveynlerin nereye girdiklerini ve kimleri örnek aldığını takip etmeleri gerektiğine dikkat çeken Ateş, “Örneğin birey, sadist ve saldırgan birini izliyor ve takip ediyorsa, o davranışlar belli bir süreden sonra çocuk için normal bir hal haline gelir ve davranışları uygulamaya çalışır. Bu anlamda bireylerin öfke ve akranlarının tespiti için ailelere çok iş düşüyor. Ergenin ruhsal ve gelişimsel olarak öfkelendiğini bildiği konuları, ailelerin dikkat etmesi gerekiyor. Ve buna bağlı olarak öfkeyle bir şeyin çözülemeyeceğini vurgulaması lazım. Öğretmenlerde bu buhranlı dönemin zirve noktalarından biridir. Çünkü birey ergenlik döneminde dikkat dağınıklığı yaşar, hareketlerinde tutarsızlık yaşanır buda ister istemez akademik başarısına yansır. Akademik başarısına yansıdığı içinde birey bu süreçte kendini sağlıklı toparlayamaz.” diye vurgu yaptı.

“Aile kendince çocuğu susturmak için onu telefona, internete ve tablete mahkûm eder”

Psikolog Ateş: Ergenlik döneminde ebeveyn ve öğretmenlere büyük iş düşüyor

Ateş, “Aile çocuğu telefona, internete ve tablete mahkûm eder. Çünkü kendisiyle anlaşılamadığını düşündüğü için birey de aile de çocuğu susturmak için ya da çatışmayı engellemek için ‘odana git, bizden uzak dur’ kavramlarıyla dinleyici statüsüne geçmeyip saldırgan tutumlar sergilediği içinde birey, sosyal medya internet gibi teknoloji bağımlığı havuzunun içine düşer.” diye dikkat çekti.

“Çocuklarınızla aile organizasyonu etkinlikleri düzenleyin”

Ergenlik döneminde çocuklara nasıl davranılması gerektiği ile ilgili ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulunan Ateş, son olarak şunları kaydetti:

“Ailelere, özellikle ergenlik dönemlerinde aile organizasyonu dediğimiz, bireyin uyum sağlayabileceği ve hoşuna gidebileceği etkinlikleri tavsiye ediyoruz. Bu yürüyüş olabilir, birlikte bir şey izlenebilir ya da çocuğun ilgi alanına göre bir spor dalı olabilir. Örneğin çocuğun sevdiği bir spor dalı varsa ve baba ya da anne bu spor dalıyla ilgili bilgi sahibiyse çocuk bunu ailesiyle paylaşabilir. Ebeveynler, ergenlik döneminde takip edilen fenomenler hakkında bilgi sahibi olduğu zaman çocuğuyla yaşayacağı sorun ve sıkıntıları da engellemiş olacak. Bir diğer hususta ebeveynlerin, çocuğu çok ciddi bir spor trafiğinin içine sokması lazım. Çünkü çocuk, var olan eksikliğe bağlı olarak sosyal medya internet veya akran zorbalığını yaşar ama bu anlamda sosyal etkinlik enerji akımı ortaya çıkar. Çünkü ergenlikte ciddi bir enerji patlaması vardır. Bir diğeri de bilgilendirme saati dediğimiz çocukların ebeveynlerin ilgi alanıyla ilgili bir etkinlik. Yemek, kitap ya da dini ritüeller ile ilgili bir konu paylaşılır. Ya da bireyin sosyal hayatında onu daha etkinli hale getirecek bir meslekle ilgili konuşulabilir. Bu, bireydeki önemsenmeyi artırır ve nitelikli zaman statüsünü ortaya çıkarır. Buda bireyler arasındaki iletişimi de ebeveynlerin ergenlerin dikkatini daha da çekici bir noktaya gelir ve iletişim kopuklukları burada azalır.”